Bir zamanlar bir McQueen vardı..
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]McQueen geçtiğimiz hafta Green Street'teki evinde kendini astı. Dokuz gün önce aşırı düşkün olduğu annesi Joyce hayatını kaybetmişti. Hayattaki en büyük korkusu annesinin kendinden önce ölmesiydi.
Kayıplarının evveliyatı da vardı aslında. En yakın dostlarından Isabella Blow üç yıl önce hayatını sonlandırmış, sağ kolu, ilham perisi Katy England onu bırakıp gitmişti. McQueen'in hayattaki iniş çıkışlarını defilelerinden takip etmek mümkündü. Bazen karanlık şovlarından hüzün ve öfke okunabiliyordu, sonra aydınlığa çıkıyordu. Hayatında kara bir delik açan Blow'un ölümünün ardından en uzun kaçışını yaptı, bir aylığına Budist kültürüne daldığı Hindistan'a göçtü.
Daha sonra bu yolculuktan “Her şeyden uzaklaşma gezisiydi” diye söz etti. ılerleyen günlerde W dergisine verdiği röportajda sektörde dolaşan Blow ile aralarının bozuk olduğu dedikodularına isyan etti: “Sektörün bu kesimi benim hayatımdan uzak dursun. Isabella'yla ilişkimizin modayla ilgisi yoktu, modanın ötesindeydi.”
ınternetin gündelik hayatımızın bir parçası olması gerektiğine inanıyordu ama ancak onu televizyon gibi kullanırsak... Aç-kapa yapmalı ve gerçek hayata daha fazla dahil olmaya çalışmalıydık.
Gelin görün ki McQueen kendi dediğine gelmedi ve hayata daha fazla dahil olmak yerine internetin değil, kendi hayatının aç-kapa düğmesine basmayı yeğledi. Blow'un ölümünden hayatın yaşamaya değer olduğunu öğrendiğini söylemiş, “Ölüm hayatın bir parçası. Üzücü, melankolik bir şey ama aynı zamanda çok da romantik bir şey. Bir döngünün sonu demek ve her şeyin bir sonu var. Hayat döngüsü olumlu bir şey, çünkü arkanızdan yeni şeylerin gelebilmesi için yer açıyor” demişti.
Bir noktada hayat ona ağır geldi. Arkasından yeni şeylerin gelmesi için fazla aceleci davrandı.
Dilerim şimdi bir yerlerde Marquis de Sade'la heyecana doyamıyor, Isabelle Blow'la ölümden sonra hayat üzerine konuşuyor, annesiyle kadeh tokuşturuyordur.
Bize “Bir zamanlar bir McQueen vardı” demek kalıyor.
Kaynak: Hürriyet