İnsan beyni inanılmaz . O kadar çok detayı hatırlıyor ki. Ve bir o kadar da hatırlaması gereken şeyi unutuyor ya da savunma mekanizması olarak derinlere gömüyor. Şu bir kaç gün, tüm geçmişimle, büyük bir hesaplaşma yaşadım. Türlü senaryolar ürettim, yarına ait. Öyle olursa duygularım ne olur, ne yaparım? Böyle olursa ne yaparım? diye.
Başkalarını düşünmeden konuşuyorum. Herkesin yaptığı kendini bağlar. Herkes kendi yaşadığını bilir.
Doğduğum günden beri, sürekli bir mücadele içindeyim. Konu hep aynı: Sevgi, değerli olmak, önemsenmek, vazgeçilmez olmak. Olamadım. Herkes konumuna göre, yapabilirliğine göre bir tavır koyup 'Ben' dedi. Benim 'Ben' im ise duyulmadı. Çok sevdim. Hayatıma giren herkesi sevdim. Sevdim, çok sevdim, en çok sevdim. Artarak, her gelenle çoğalarak. Çünkü tek amacım, sevgiyi yaşamaktı. Başka bir şey istemedim.
Hiç bir bitişi kabullenmedim. Bildiğim her şekilde mücadele ettim. Kimse bana 'Gitme' demedi. Kimse bana ' Sensiz olmuyor ' da demedi.
Lütfen, sen de, hem köşene çekilip, hem de " Seni düşünüyorum. Seni yaşıyorum" deme, bana. Yeter artık, duymak istemiyorum.
'Kendimce sebeplerim vardı'.
Bu lafları da bırak. Bir insan, bir insanı gerçekten seviyorsa, kaybetmemek için mücadele eder. Açık ve net der ki : 'Sensiz yapamıyorum, sana ihtiyacım var '. Tek duymak istediğim buydu. Dağları aşardım.
Sabah, "Günaydın" ın la uyanmak istedim. Akşam, " İyi uykular " ın la uyumak. Sen hep derdin ki "Önemli olan, söylediğin ya da yaptığın değil. Onlarla, karşındaki insana, ne hissettirdiğin". Çok doğru. Önemli olan, karşındaki insanın ne hissettiği. Ne hissettirdin bana? Düşün bakalım.
Artık susuyorum. Senin için mücadele etmeyeceğim. Tercih senin. Çok özlediysen görüntümü, sesimi, beni ve dediğin gibi hala içindeysem, hala seviyorsan; İşte meydan. Bakalım ne yapacaksın?
Var olmak isteyen, olur. Yok olmak isteyen, yok olur.
Sevgi, mücadele ister. Gördüğün ilk zorlukta, kuyruğunu kıstırıp kaçmakla, sevgi anlatılmaz.
Hayatında, ne olmasını istediğine karar vereceksin. Kimi kaybedersen ne kaybedersin? Bunun muhasebesini iyi yapacaksın. Mücadeleni ona göre vereceksin. Değerlerden bahsetmiyorum, dikkat et . O değerleri hayatında tutabilmek için vereceğin mücadeleden bahsediyorum. O değerlerin kalabilmesi için, gerekli malzeme ile farklı bir yemek pişireceksin. Kendi özel değerin için, farklı yemek pişireceksin. Tatlar, lezzetler, malzemeler asla birbirine karışmayacak.
Dürüst olacaksın.
Kızgın mıyım? Hayır, asla..
Kırgın mıyım? Evet, çok..
Değiştim mi? Hem de çok.
Bu, seninle konuşmam. İçimden, aklımdan, yüreğimden geçen hiç bir duyguyu, düşünceyi senden saklamadım, saklamam da. Bilmek en doğal hakkın. İster, sen bunu iste, istersen ' Bana ne? ' de. Ben böyle düşünüyorum ve bana göre sevgi bu işte. Bildiğini, düşündüğünü bilme hakkını vermek.
Benden bu kadar. Umarım bu mektubum, seni incitmez. Amacım bu değil çünkü. Sadece açık ve net olmak. O kadar.
Seni seviyorum.
Seni özlüyorum.
Ama...
Hoşça kal.