Yüz yaşındaki vampir sıradan bir insana gönlünü kaptırır. Kız da onu sever ve ardından olaylar gelişir. Tanıdık bir hikaye aslında özellikle Buffy the Vampire Slayer ile büyüyen nesil için neredeyse tekrar niteliği taşıyor. Pek çok yerde Twilight serisi anlatılırken bu çerçeve içinde tanıtılmakta. Halbuki olaylar biraz daha farklı bu sefer. Stephenie Meyer faktörü var işin içinde.
2003 yılında seriye adını veren Twilight’ı (Alacakaranlık) yazmaya karar verdiğinde olayın bu kadar büyüyeceğini tahmin ediyor muydu, bilinmez. Ama şu bir gerçek ki Twilight kitapları dünya çapında best-seller olmakla kalmadı. Müzikten, sinemaya, neredeyse yaşamın her alanında kendini gösteren bir gençlik fenomeni haline geldi. Mesela romanın geçtiği yer Washington’ın küçük yağmurlu kasabası Forks Twilight turizminin kalbi oldu.
Twilight temalı müzik grupları, internette dolaşan sayısız fan videoları hepsi bir kenara serinin karakterlerine aşırı bir bağlılık var. Öyle ki fanlar kitapları bitirse de, karakterlerin içinde olduğu kendi fan fiction hikayelerini yazıyor ve bunu internet üzerinden binlerce insanla paylaşıyorlar.
İlk olarak Amerika’da 2005 yılında okuyucularla buluştuğunda Twilight o kendine has kasvetli havasıyla o kadar çok beğenildi ki yılın en iyi kitabı sıfatına bile layık görüldü. Karakterlerle ilk tanışmamız niteliğindeki bu kitapla beraber vampir edebiyatı da yeni bir kült edindi: Edward Cullen.
Kitaptaki tasvirlere göre yunan tanrıları edasında boya posa endama sahip ve bir o kadar cool, romantik, düşünceli..Kısacası Edward karakteri bir genç kızın isteyeceği her şeye sahip. Öyle ki kitabı okuduktan Edward Cullen karakteri için sayısız fan sitesi ortaya çıktı hatta Edward aşkı o kadar ileri gitti ki kitabın diğer karakterleri Bella Swan ve diğerleri gölgede kaldı.
Tabii ki bu durum okurların yarıdan fazlasının bayan olmasındaki en büyük etken. Milyonları aşan satış rakamları ve o yıl elde ettiği “international best seller” sıfatıyla 27 dile çevrilen Twilight’ın getirdiği bu büyük başarıdan sonra ikinci kitabın gelmesi hem okuyucu hemde yazar için artık farz olmuştu.
Kaynak:
http://www.sinetif.com/new