Düğünden önceki gece, Bella'nın odası.
“Emin olmadığın hiçbir şey yapmanı istemiyorum.”
“Senden eminim, geri kalanıyla da yaşayabilirim.”
Duraksadı. “Yapabilir misin?” diye sordu sessizce. “Düğünden bahsetmiyorum –ki endişelerine rağmen hayatta kalacağına eminim.- ama sonrası… Renee ve Charlie ne olacak?
İç çektim. “Onları özleyeceğim.” Daha kötüsü, onlar da beni özleyecekti; ama onun böyle düşündüğümü bilmesini istemiyordum.
“Angela ve Ben ve Jessica ve Mike.”
“Arkadaşlarımı da özleyeceğim.” Karanlıkta gülümsedim. “Özellikle Mike. Ahh, Mike! Onsuz nasıl devam edeceğim?”
Homurdandı.
Kahkaha attım; ama sonra ciddileşip devam ettim. “Edward, bu konunun üzerinden kaç kere geçtik. Zor olacağını biliyorum; ama istediğim de bu. Seni istiyorum, ve seni sonsuza kadar istiyorum. Bir ömür bana yeterli değil.”
“Sonsuza kadar 18 yaşında kalacaksın.” diye fısıldadı.
“Bütün kadınların rüyası…” diyerek takıldım.
“Hiç değişemeyeceksin… hiç ilerleyemeyeceksin.”
“Ne demek bu?”
Yavaşça yanıtladı. “Charlie’ye evleneceğimizi söylediğimiz zamanı hatırlıyor musun? Hani seni… hamile zannetmişti?"
Gülerek “Ve seni vurmayı düşünmüştü.” diyerek tahmin yürüttüm. “İtiraf et – bir saniyeliğine gerçekten düşünmüştü bunu.”
Cevap vermedi.
“Ne var Edward?”
“Sadece… Sadece onun haklı olmasını dilerdim.”
Zorlukla nefes alabildim.
“Daha da fazlası, haklı olabilmesinin bir yolu var, böyle bir potansiyelin mevcut. Bunu senden alacak olmaktan nefret ediyorum.”
Bir dakika durduktan sonra yanıtladım. “Ne yaptığımı biliyorum.”
“Nasıl bilebilirsin Bella? Anneme bak, kardeşime bak. Senin düşündüğün kadar kolay yapılabilecek bir fedakarlık değil bu.”
“Esme ve Rosalie gayet iyi idare ediyorlar. Eğer ilerde problem olursa, Esme’nin yaptığını yaparız - evlatlık alırız.”
İçini çekti, konuşmaya başladığında sesi sertti. “Bu doğru değil. Benim için fedakarlıklar yapmak zorunda kalmanı istemiyorum. Ben sana bir şeyler vermek istiyorum, senden almak değil. Geleceğini çalmak istemiyorum. Eğer insan olsaydım-”
Elimi dudaklarının üzerine götürdüm. “Benim geleceğim sensin. Artık dur. Üzülmek yok, yoksa erkek kardeşlerini ararım ve gelip seni alırlar. Belki de bekarlığa veda partisine ihtiyacın vardır.”(Not: Bu gece düğünden önceki gece, Edward Bella’yla kalabilmek için bekarlığa veda partisine gitmemeyi düşünüyor.)
“Özür dilerim. Seni bunaltıyorum değil mi? Sinirlerim bozulmuş olmalı.”
“Korkuyor musun?”
“Hayır. Seninle evlenebilmek için bir asırdır bekliyorum Bayan Swan. Düğünümüz sabırsızlıkla beklediğim bir şey-” Aniden durdu.
“Ne oldu?”
Dişlerini gıcırdattı. “Kardeşlerimi aramana gerek yok. Belli ki Emmett ve Jasper bu gece beni bırakmayacak.”
Bir saniyeliğine onu kendime yaklaştırdım ve sonra bıraktım. “İyi eğlenceler.”
Pencereden tiz bir ses geldi – biri kulak tırmalayıcı bir ses çıkarmak için çelik tırnaklarını kasten pencereye sürtüyordu. Titredim.
Karanlık gecede hala görünmez olan Emmett, tehditkar bir sesle “Eğer Edward’ı dışarıya göndermezsen,” diye tısladı. “biz onu almaya geliyoruz!”
“Git,” dedim gülerek. “İkisi evime zorla girmeden önce.”
Edward gözlerini devirdi; ama bir hareketle ayağa kalkıp gömleğini giymişti. Eğildi ve alnımdan öptü.
“Artık uyu. Yarın büyük gün.”
“Teşekkürler! Eminim bu uyumama yardımcı olacak.”
“Seninle mihrapta buluşuruz.”
“Beyazlar içindeki ben olacağım.” Sesimin nasıl da bıkkın çıktığını duyunca gülümsedim.
Kıkırdadı. “Çok ikna edici” dedikten sonra birden çömeldi ve kendini gözlerimin takip edemeyeceği bir hızda penceremden dışarı fırlattı.
Dışarıdan önce bir pat sesi ve sonra Emmett’in küfrü duyuldu.
Duyacaklarını bilerek “Onu geciktirmezseniz iyi olur.” diye mırıldandım.
Jasper’ın suratı penceremde belirdi. Bal rengi saçı, bulutların arasından gelen zayıf ay ışığında gümüş rengi gözüküyordu.
“Merak etme Bella. Onu eve tam zamanında getireceğiz.”
Birdenbire sakinleştim ve endişelerim çok önemsiz göründü.
Hala battaniyeme sarılıyken, beceriksizce doğruldum. “Jasper? Vampirler bekarlığa veda partilerinde ne yapar? Onu striptiz klübüne götürmüyorsunuz değil mi?”
Emmett aşağıdan “Ona hiçbir şey söyleme!” diye homurdandı. Bir gümbürtü oldu ve ardından Edward’ın gülüşünü duydum.
“Rahatla.” dedi Jasper – ve rahatladım. “Biz Cullen’ların kendi versiyonu var. Sadece birkaç dağ aslanı, bir çift bozayı. Tipik bir gece gezmesi.”
Bir daha vejeteryan vampir diyeti hakkında böyle rahat olup olamayacağımı merak ettim.
“Teşekkürler Jasper.”
Göz kırptı ve görüşümden kayboldu.